zorunda

Turkish

Etymology

From the locative case of zorun.

Adjective

zorunda

  1. forced, obliged
    Mehmet bu işi yapmak zorunda.
    Mehmet is obliged to do this task.

Declension

Predicative forms of zorunda
present tense
positive declarative positive interrogative
ben (I am) zorundayım zorunda mıyım?
sen (you are) zorundasın zorunda mısın?
o (he/she/it is) zorunda / zorundadır zorunda mı?
biz (we are) zorundayız zorunda mıyız?
siz (you are) zorundasınız zorunda mısınız?
onlar (they are) zorunda(lar) zorunda(lar) mı?
past tense
positive declarative positive interrogative
ben (I was) zorundaydım zorunda mıydım?
sen (you were) zorundaydın zorunda mıydın?
o (he/she/it was) zorundaydı zorunda mıydı?
biz (we were) zorundaydık zorunda mıydık?
siz (you were) zorundaydınız zorunda mıydınız?
onlar (they were) zorundaydılar zorunda mıydılar?
indirect past
positive declarative positive interrogative
ben (I was) zorundaymışım zorunda mıymışım?
sen (you were) zorundaymışsın zorunda mıymışsın?
o (he/she/it was) zorundaymış zorunda mıymış?
biz (we were) zorundaymışız zorunda mıymışız?
siz (you were) zorundaymışsınız zorunda mıymışsınız?
onlar (they were) zorundaymışlar zorunda mıymışlar?
conditional
positive declarative positive interrogative
ben (if I) zorundaysam zorunda mıysam?
sen (if you) zorundaysan zorunda mıysan?
o (if he/she/it) zorundaysa zorunda mıysa?
biz (if we) zorundaysak zorunda mıysak?
siz (if you) zorundaysanız zorunda mıysanız?
onlar (if they) zorundaysalar zorunda mıysalar?

For negative forms, use the appropriate form of değil.